OĞUL ENGELLEME YÖNTEMLERİ
Bir arı kolonisinin oğul çıkarma arzusunun nedenleri bilinirse, bunu engellemenin yöntemleri de kendiliğinden ortaya çıkar. Bu nedenler kısaca şunlardır:
1) Arı nüfusu kovan içinde çok sıkıştığı zaman oğul çıkararak bu sıkışıklıktan kurtulmak ister. İçerideki sıkışıklığın en büyük göstergesi ise özellikle günün sıcak saatlerinde arıların uçma tahtasının üzerinden aşağıya salkımlar oluşturarak sarkmalarıdır. Bu o kovanın oğul çıkarma eğiliminin ilk işaretidir.
2) Kovan içi havalandırma çok iyi değilse ya da kovan kızgın güneş altında bulunuyorsa arılar içeride bunalır ve oğul çıkarma eğilimine girer.
3) Ana arının yumurtlama alanlarının bitmesi. Ana arı petekler üzerinde yumurtlayacak boş hücre bulamıyorsa kovan yine oğul eğilimine girer.
4) Oğul çıkarma eğilimi o arı ırkının kalıtımsal bir özelliği olabilir. Bu tür bir özelliği olan arı ırkı kolayca oğul çıkarma eğilimine girer.
Arı kolonisinin oğul çıkarma eğilimini engellemek için alınması gerekli önlemler ise şunlardır:
1) İlkbaharda hızlı kuluçka faaliyeti sonucunda nüfus iyice arttığı için, arılar kuluçkalıkta sıkışmadan ballıkların konulması gerekir.
2) Havaların iyice ısınmasıyla birlikte arıların kovana rahatça girip çıkmalarını sağlamak ve kovan içi havalandırmaya yardımcı olmak için, kovan giriş delikleri sonuna kadar açık hale getirilir. Kovan kızgın güneş altında bırakılmaz gölge altına koymak mümkün değilse, üzeri dal, çalı, ot vesaire ile örtülür.
3) Çok hızlı gelişen ve oğul çıkarma eğilimine gireceği anlaşılan kovanlardan kapalı gözlü yavrulu çerçevelerden alınarak zayıf kovanlara verilir, böylece koloninin çok hızlı gelişmesi yavaşlatılmış olur.
4) Ana arıya yumurtlayacak boş alan sağlanır. Eğer kuluçkalıktaki çerçeveler aşırı yavru ya da aşırı bal depolama yüzünden bloke olmuşsa, bunlar alınarak yerine boş çerçeveler konur. Böylece ana arının rahatlıkla yumurtalarını bırakacağı alanlar sağlanmış olur. Eğer çerçeveler bal yüzünden bloke olmuşsa, bunların yerine kabartılmış petekli çerçeve koymamak gerekir. Çünkü arılar bu çerçeveleri de hemen bal ile doldurarak ana arının yumurtlamasına imkan vermezler. Temel petekli çerçeve takılırsa, petekler kabartıldıkça ana arı yumurtasını koyma imkanı bulur.
Ana arıya bol yumurtlama alanı açmak için kuluçkalıktaki üzeri sırlanmış yavru gözlü çerçevelerden 4-5 tanesi alınarak yerine temel petek takılmış çerçeve konur. Yavrulu petekler ise ballığın ortasına yerleştirilir. Böylece kuluçkalıkta ana arıya yumurtlayacak geniş bir alan yaratılmış olur. Eğer kuluçkalıkla ballık arasına ana ızgarası konursa ana arı üst kata çıkıp yumurtlayamayacağı için, kapalı gözlerden yavrular çıkmaya başladıktan sonra arılar üst kattaki boş peteklere hemen bal doldurmaya başlar.
5) Kuluçkalıktaki çerçeveler haftada bir kontrol edilerek varsa ana arı yüksükleri imha edilir. Ana arı yüksüklerinin yapılmış olması kovanın illaki oğul çıkaracağı anlamına gelmez. Bu yüzden içinde yumurta bulunmayan hücreleri bozmak için zaman harcanmamalıdır. Eğer bu yüksüklerin içine yumurta ve arı sütü bırakılmışsa bu oğul hazırlığının en önemli işaretidir.
Bu yüksükleri imha ederken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi de, kapalı olup olmadıklarıdır. Henüz kapatılmamış üzeri açık olan yüksükler rahatlıkla imha edilebilir. Fakat eğer kapalı ana arı yüksüğü varsa bu o kovanın oğul çıkardığı anlamına gelir. Bu yüzden bütün yüksükleri imha etmek o kovanı ana arısız bırakmak demektir. Kapalı yüksükler görüldüğünde bunlardan 1-2 tanesini seçerek bozmadan bırakmak gerekir. İri, gösterişli ve üzeri pütürlü olan ana memeleri tercih edilmelidir.
Oğul vermek amacıyla yapılan ana arı yüksüklerinin sayısı genelde 10-15 kadardır. Ana arıyı değiştirmek için yapılan yüksükler ise 2-4 tane civarındadır. Oğul için yapılan yüksükler, ana arıdan gizlemek için çerçevelerin dip taraflarında, gizli köşelerinde bulunur. Ana arıyı değiştirme amacıyla yapılan yüksükler ise çerçevenin ortasında, kuluçkanın bol olduğu alanlarda yer alır.
İlk çıkan oğulun hangi kovandan çıktığı görüldüyse, diğer oğulları engellemenin en pratik bir yolu da şudur: Ana kovan yerinden kaldırılıp arılıkta başka bir yere taşınarak, oğul arısı ana kovanın yerine konur. Böylece dışarıdaki tarlacı arılar da oğul kovana dahil olarak koloniyi çok güçlü bir hale getirirler. Tarlacı arılarını kaybettiği için nüfusu iyice azalan ana kovan ise oğul çıkarmaktan vazgeçer.
6) Bazı arılar ırk özelliklerinden dolayı oğul çıkarmaya daha kolay eğilim gösterirler. Bu yüzden oğul eğilimi daha düşük olan ırklarla çalışmak gerekir. Her arıcı kendi arılığındaki oğul çıkarma eğilimi düşük olan kovanları belirlemeli ve bu kovanlardan ürettiği ana arıları diğer kovanlara vererek, kendi arılarının oğul çıkarma eğilimini en düşük seviyeye getirmelidir. Oğul çıkarma eğilimi yüksek kovanların ana arıları ve erkek arıları fırsat buldukça imha edilmelidir.
7) Hızla gelişen kolonilerden suni oğul almak doğal oğul çıkışını engelleyen en önemli uygulamalardan bir tanesidir